Çocuğa Sünnet Olacağı Nasıl Açıklanmalı? Sünnet İşlemine İlişkin Psikolojik Hazırlık İpuçları

Sünnet İçin Çocuğun Psikolojisini Hazırlayın

Sünnet bazı toplumlarda henüz çocuk yaşlarda erkek çocukları için törensel olarak kutlanan ve erkekliğe geçiş olarak kabul edilen gelenektir. Ülkemizin batı taraflarında bu gelenek artık sadece aile arasında devam ettirilirken doğu tarafında daha geniş çevrelere yayılan bir kutlama şekli hala devam etmektedir. Son zamanlarda tercih edilen yöntem ise bebeğin doğumdan kısa süre sonra hastanede sünnet edilmesidir.
 

Çocuğa Sünnet Olacağı Nasıl Açıklanmalı?

Tavsiye edilen sünnet yaşı genelde çocukların okula başlamadan önce yapılması şeklindedir. Çocukların okul öncesi sünnet olmaları psikolojik olarak daha çabuk atlatmalarına neden olacağı düşünülmektedir. Sünnet çocuğa açıklanırken yaşı itibariyle anlama kapasitesi göz önüne alınmalı ve olayı bir yetişkin gibi kavraması beklenmemelidir.



Çocuğun dış çevrede olayları algılayabileceği en uygun yaş, 6 yaş sonrası olarak tavsiye edilmektedir. Çocuğa sünnet erkekliğe adım atma ya da erkek olma gibi cinsiyet kavramlarıyla anlatılmamalıdır. Erkeklik kavramı yerine sağlığı için gerekli olan bir durum olduğu uygun dille anlatılmalıdır. Erkekliğe adım atmak gibi çocuğun anlamayacağı ağır misyon yüklememek gerekir.

Sünnetin yapılacağı tarih, sünneti kimin yapacağı, nerede sünnet olacağı gibi çocuğa güven verici kelimeler telkin edilmelidir. Çocuğa sünnet sırasında hiç canın yanmayacak, hiç acı hissetmeyeceksin gibi yalan cümleler kurulmamalı. Çocuk sünnet sonrası canı yandığında bir daha sağlık konularında ailesine ve doktorlara güvenmeyecektir.

Çocuğa canın yanacağı fakat acının kısa süreli ve az bir acı olduğu ifade edilebilir. Sonuçta çocuğun canı sizin tarif ettiğinizden fazla yansa da yalan söylemediğinizi ve size güven duyması gerektiğini bilecektir. Böylece hem doktorlara hem size karşı güveni sarsılmayacak ve sünnet sonrası acılarına tahammül gücü geliştirecektir.
 

Çocukların Sünnete Tepkileri

Sünnet konusunda birçok çocuk tepki olarak tedirginlik yaşayabilir ve doğal olarak endişe duymaları normal karşılanmalıdır. Bazı çocuklar daha önce sünnet olan bir çocuk görmedikleri veya şahit olmadıkları için sünneti doğal karşılayabilir ve korku duymuyor olabilirler. Ancak korkan ve endişelenen çocuklar sünnet tarihi yaklaştıkça korkuları artabilir, uyku sorunları yaşayabilirler.

Sürekli sünnet tarihi ve yeri hakkında sorular sorabilir, gerginlikten dolayı ağlayabilir ve anne-babaya karşı güven duymak için daha çok bağlanabilir. Duyduğu endişelerden dolayı sürekli sünnet konusunu konuşabilir ya da sarsıntıları kendi içinde yaşayarak bu konu hakkında hiç konuşmayabilir. Uyku sorunlarının yanında altını ıslatma sorunu yaşanabilir ya da parmak emmeye başlayabilir.

Çocuğun yaşadığı endişe ve korku önemle dinlenmeli ve korkacak ne var, sen erkek adamsın gibi olayı hafife alan ve çocuğun duyduğu korkuyu hafifletmeyen cümleler kurulmamalıdır. Çocuk anlaşıldığını düşündükçe rahatlayacaktır. Korkularını örtmek yerine rahatlatıcı ve güven verici cümlelerle çocuk sakinleştirilmelidir. Anne babanın sakin olması çocuk için oldukça önemlidir. Anne babanın sünnet telaşı içinde çocuğun psikolojisini görmemeleri çocuğun travmalarının artmasına yol açabilir. Bu açıdan sünnet zamanı çocuğa daha alakalı davranmak gerekir.

Anne Babalara Öneriler

Sünnet tarihi kararı çocukla birlikte alınabilir ve böylece sünnetin çocuğun kontrolünde gerçekleşeceği hissi uyandırılabilir. Çocuklar kendilerinin dahil edildiği programları daha çabuk kabul edebilir ve programı kendilerinin yönettiğini düşünebilirler. Hayatlarının sonraki kısımlarında atacakları adımlarda daha güvenli bireyler olmaları açısından da önemlidir.

Anne baba olarak sünnet konusunda çocuğa yalan söylenmemeli ve sünnet dışında bir benzetme yapılarak konu anlatılmamalı, çocuğun sünnet sırasında yaşayacağı sürpriz tecrübeler yaşatılmamalıdır. Yaşına ve psikolojisine uygun cümleler seçilmeli, ailenin diğer bireylerinin bu konuda çocukla şaka yapılmasına veya konunun üzerine gidilmesine izin verilmemelidir. Şaka olarak da olsa kesme ve kestirme gibi cümleler kurulmamalıdır.

Çocuk henüz kendinin ve çevrenin farkına varmaya başladığı yaşlarda ondan hayatı anlaması veya korkacak ne var, sen abi oldun, sen erkek olacaksın, sen adam olacaksın, erkek adam korkmaz gibi anlayamayacağı sorumluluklar yüklenmemelidir. Çocuğa uygun ve rahatlatıcı yaklaşımlar her zaman için en doğru tercihtir. Çocuğun ısrarla sünneti reddetmesi durumu da söz konusu olabilir bu durumda ailenin çocuğu azarlayarak sindirmemesi gerekir.

Sünnet öncesi çocuğun en fazla güvene ihtiyacı olacaktır ve dönemde anne babasına güven duyma isteği artabilir. Anne babasının yanında olduğu bilmek ve sünnet öncesi çocukta artan huzursuzluğa karşı ailenin sabırlı olması gerekir. Çocuğun duyduğu korkulara, endişelere karşı her türlü tedbirin alındığını, gereken her şeyin kontrolleri altında olduğu çocuğa hissettirilmelidir.